> Engeloji : Çizgi Film

Translate

Çizgi Film etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çizgi Film etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Nisan 2014 Pazar

TEŞEKKÜRLER PEPEE


Pepee'nin yeni bölümleri, büyümüş hali; özel bir kanalda yayınlanacak haberi aylar öncesinde medyada yer aldı. Küçük çocuğu, yeğeni, yakını olanlar bilirler; çocukların en çok sevdiği çizgi filmlerden biri Pepee'dir. Üstelik Pepee bizden biri, yani yerli bir yapım... Pepee, önceleri TRT Çocuk kanalında yayınlanıyordu. Sonra gün geldi yeni bölümleriyle Show Tv'de yayınlanmaya başlayacak haberi geldi...

Merak ettiğim için bir gün yayın saatini öğrenip (hafta içi her gün saat 08:00 ve 17:45'te) Show Tv'yi açtım. Birden ekranın sağ alt köşesinde işaret dili tercümanını görünce şaşırdım ve çok sevindim. Pepee, işaret dili bilen bir tercüman eşliğinde yayınlanıyordu. Böylece çocukların çok sevdiği kahramanı, işitme engelli çocuklarda izleyebiliyor... Pepee'yi seyretme zevkinden mahrum kalmıyorlardı.

Çizgi filmler çocukların vazgeçilmez bir eğlencesi... Bunun aksini söyleyemeyiz. Ancak işitme engelli iseler bundan mahrum kalıyorlar... İşitme engelli çocukların sayısı binlerle ifade ediliyor. Peki işitme engelli çocukların izleyebileceği kaç çizgi film var? Çizgi filmlerle onlar arasında neden bir engel var? Onları bundan mahrum etmek doğru mu? Çizgi filmler seyretmek onlarında hakkı değil mi? İşte tüm bu soruların cevabını Pepee veriyor!


Çocukların gelişiminde çizgi filmler çok önemli... Doğru mesajlar veriyorsa tabii... Çünkü çocuklar çizgi filmlerde gördüklerini gerçek hayatla ilişkilendiriyor, oradaki kahramanlardan gördüklerini yapıyorlar. Çok sayıda ve çok çeşitli çizgi film var. Ancak, çizgi filmlerin hepsinin çocuklar için iyi örnek olduğu söylenemez. Bu nedenle özenle seçilmeli... İyi ki Pepee var. Pepee Türkiye'nin milli çizgi kahramanı, bu nedenle kendi değer yargılarımız ve kültürümüze dair öğeler yer alıyor.

İletişim her çocuk için en gerekli unsurlardan biri... Ancak işitme engelli çocuklar için apayrı bir önem taşıyor. Çünkü onlar, etkileşim ve iletişim olmadan dünyayı anlamayı sağlayan bilgiden mahrum kaldıkları için, zihinsel gelişimleri de eksik kalabiliyor. Şimdi Pepee'de tüm konuşmalar işaret dili bilen bir tercüman (Berrak Fırat) tarafından işitme engelli çocuklar için anında çevriliyor. İşitme engelli çocuklar Pepee sayesinde pek çok şeyi öğrenebilirler...

Bildiğim kadarıyla, Pepee işaret diliyle yayınlanan ilk çizgi film... Bu kanalın mı, yoksa yapımcının fikri mi bilmiyorum... Ama bu çok takdir edilecek bir çalışma... Aynı zamanda da bir sosyal sorumluluk projesi... İşitme engelli çocuklar eğitiminde çok önemli bir hizmet yerine getirilmiş oluyor. Pepee, çocuklar tarafından çok sevilen bir çizgi filmdi. Şimdi daha çok sevilecek, bu ortada... Tüm çocuklar ve özellikle işitme engelli çocuklar adına teşekkürler Pepee.

ALİYE YÜCEL

23 Aralık 2012 Pazar

CLEMENTINE



1980’li yılların çizgi filmi Clementine… O yıllarda çocuk olanlar bu çizgi filmi mutlaka hatırlar. Ben de kardeşlerim nedeniyle biliyorum.  Önce TRT 1’de yayınlanmıştı. Daha sonra da Show TV’de… Çizgi filmin konusu Clementine isimli tekerlekli sandalyede turuncu saçlı küçük bir kızın etrafında geçiyordu.
Clementine, Fransız ve Japon ortak yapımı bir çizgi filmdi. Türü fantezi, dram korku ve gerilimdi. Küçük çocuklar için korku ve gerilim dolu sahneleri vardı. Buna rağmen çok sevilen bir çizgi diziydi. Her bölümü korku, heyecan ve coşku ile seyrediliyordu.  Müziği de çok etkileyiciydi. O dönem bu çizgi filmi seyredenler bugünün korku ve gerilim filmlerini ilgiyle seyrediyor olmalı…
Clementine çizgi filminin konusuna gelince: Clementine’in 10 yaşlarında küçük bir kızdı. Babası Alex ise başarılı bir Fransız savaş pilotuydu. Bir gün Clementine’in yaşadığı şehre Molache adında bir sirk geliyordu. Bu sirk Malmoth denilen çok kötü ateşten bir yaratığın kontrolü altındaydı. Malmoth’u bir hizmetkarı olan Molache, Clementine’in babasıyla bindiği uçağı sabote edip düşürüyordu.
Clementine, bu kazadan sonra kendini kötü yaratık Malmoth’un mağarasında buluyordu.  Ama mavi bir balon içinde uçan Hemera adındaki bir peri onu kurtarıyordu. Hemera, topraktan yaratılmış, lila rengi uzun saçlara sahip iyilik timsali bir periydi. Yardımsever Hemera, Clementine’e onu zaman içinde yolculuklara çıkarmaya söz veriyordu. Hemera, o günden sonra Clementine için yakın bir arkadaş ve bir abla olacaktı...
 
Hastanede gözlerini açan Clementine acı gerçeği fark ediyordu. Artık yürüyemeyecekti… Çünkü çarpışmada bacakları felç olmuştu. Gündüzleri tekerlekli sandalyede yaşayacak, ama geceleri Hemera ile mavi balonun içine binip göklere yükselecek, zaman yolculukları yapıp maceralara atılacaktı. Ayrıca, Malmoth ve yaratıklarıyla savaşacaktı...
Clementine, çıktığı maceralarda yalnız değildi. Helix adında başında pervaneli şapkası olan konuşan kedisi ve gittiği ülkelerde edindiği arkadaşları da vardı. Çizgi filmin en güzel yanlarından biri her maceranın başka bir ülkede geçmesiydi. Clementine, dünyanın dört bir yanını hayal dünyasında geziyor. Japonya, Kanada, İtalya, Mısır ve daha pek çok ülkeye gidiyordu. Gittiği ülkelerin yerel kıyafetlerini de giyiyordu. Gittiği ülkenin kültürünü gösterdiği için eğitici oluyordu.
Hemera, Clementine’in korkularıyla başa çıkmasına yardım ediyor, gerçek hayatta ve hayal dünyasında yaşamanın yollarını gösteriyordu. Çok ilginçtir ki çizgi filmin yapımcısı Bruno Huchez bundan yola çıkarak engelli çocuklara yardım için Hemera ismini taşıyan bir vakıf kurmuştur.
Çizgi filmin başkarakteri Clementine olsa da Hemera’da en az onun kadar seviliyordu. Çocuklar için Hemera’nın mavi küresinin içinde Clementine’e yardım etmeye geliş anını seyretmek, paha biçilemezdi herhalde… Ne büyük bir sevinç, umut ve rahatlama anı… Her engellinin Hemera gibi bir arkadaşı olmalı galiba… Belki onunla engeli kalkmaz ama pek çok engeli aşmasında ona yardımcı olur!
 
ALİYE YÜCEL

5 Şubat 2012 Pazar

ÇİZGİ FİLM HEİDİ


Çizgi filmler çocukluk çağlarının en önemli eğlencelerindendir. Bazıları ilerleyen yaşa rağmen de izlenir. Pek çok anne baba şiddet içermesinden, çocuklarına uygun film olmamasından şikayet etse de; eğitici, yardımlaşmayı, paylaşmayı ve dostluğu anlatan çizgi filmler de var. Mesela, çocukluğumun çizgi filmi Heidi gibi…

Çizgi film Heidi’yi bilenler vardır. Heidi, İsviçreli yazar Johanna Spyri’nin kitabından uyarlanan bir çizgi film... Benim de en sevdiğim çizgi filmlerden biriydi. Hatırlayınca bir huzur, bir sıcaklık duydum! Heidi’nin gülüşü ve kırmızı yanakları gözlerimin önüne geldi. Heidi; içten, dost canlısı, yardımsever, duygusal, mutlu, pozitif ve neşeli bir karakterdi. Yani, örnek alınacak pek çok güzel özelliğe sahipti. Heidi’yi örnek alabilseydik keşke!

Bilmeyenlere anlatmak, bilenlere hatırlatmak için Heidi’nin hikayesine şöyle bir bakalım! Heidi, küçük yaşta anne ve babasını kaybediyor. Buna rağmen hayata küsmüyor! Bir süre teyzesinin yanında kaldıktan sonra teyzesi onu Alp Dağları’nda bir köyde yaşayan büyükbabasının yanına getiriyor. Çok sinirli, huysuz ve aksi bir adam olan büyükbabası Heidi’yi istemiyor. Ancak, Heidi büyükbabasına kendini sevdirmeyi başarıyor. Onu da kendisi gibi yaşama bağlıyor! Heidi, köydeki hayatı çok seviyor. Peter isminde bir arkadaşı oluyor. Peter ve Peter’in görme engelli büyükannesiyle çok iyi anlaşıyor. Peter’in büyükannesinin gözlerinin görmemesine üzülse de onunla çok iyi arkadaşlık yapıyor ve sık sık onu ziyarete gidiyor.



Bir gün teyzesi gelip Heidi’yi köyden götürmek isteyince çok üzülüyor. Teyzesi onu zengin bir ailenin tekerlekli sandalye ile hayatını sürdüren kızları Clara’ya arkadaşlık etmesi için Frankfurt’a götürüyor. Sakat, tekerlekli sandalyeye bağımlı ve hayata küskün olan Clara, Heidi’nin gelmesiyle çok mutlu oluyor. Heidi’nin yaşama isteği onu da yaşama bağlıyor. Heidi, arkadaşının bir gün iyileşeceğine inanıyor. Onu mutlu etmek için elinden geleni yapıyor. Clara’nın aşırı disiplinli ve soğuk mürebbiyesi Bayan Rottenmeier’den her ikisi de çok çekiyor.  Heidi, Clara’yı çok sevse de köyünü çok özlüyor. Sürekli; büyükbabasına, Peter’e, Peter’in büyükannesine ve Alp Dağları’na olan özlemini anlatıyor. Heidi’nin özlemi dayanılmaz bir hal alınca büyükbabasının yanına dönüyor.

Heidi gidince, bu kez Clara çok alıştığı Heidi’yi özlüyor ve onun ziyaretine geliyor. Heidi, Clara’yı Peter’le tanıştırıyor. Hep beraber gezip, oynuyorlar. Heidi, burada da amacından vazgeçmiyor. Clara’yı yürütmek için uğraşıyor. Clara, Heidi’nin yaşama sevincinden ve insan sevgisinden etkilenip, güç alarak yürümeye başlıyor. Heidi ve herkes buna çok seviniyor.

Aksi, huysuz bir ihtiyar olan büyükbabasını tatlı dili, sabrı ve güler yüzü sayesinde sevimli bir insana dönüştüren; sakat bir kız ile gözleri görmeyen ihtiyar bir kadına da yaşama sevinci kazandıran Heidi’nin hikayesi işte böyle… Hikayeye bir bakın! Bu çizgi filmde iki engelli hikayesi var! Biri Peter’in görme engelli büyükannesi diğeri de Heidi’nin tekerlekli sandalyedeki arkadaşı Clara! Çok ilginç değil mi? Çizgi film Heidi’ye bu açıdan bakan oldu mu acaba?

ALİYE YÜCEL